Merhaba 💜 Bu aralar tırnak kırılması benimde sık sık yaşadığım bir sorun. Gerek sık oje kullanımından, havalardan gerekse bulaşık, temizlik malzemeleri ve hatta vitamin mineral eksikliği yüzünden olabiliyor. Ben bu kürü denedim gerçekten hem doğal malzeme hem de işe yarıyor. Siz de tırnak kırılmasına böyle son verebilirsiniz...
Tırnak güçlendirici bakım kürü için malzemeler
1 yemek kaşığı limon suyu
1 çay kaşığı ince kıyılmış sarımsak (isteğe bağlı)
Uygulanışı
Merhaba, bu kış stilimizi tamamlayacak önemli aksesuarlar atkılar. Sizlere bu sezonun en çok öne çıkan atkı modellerini bir araya getirdim. Püsküllü battaniye atkılar bu sene rövanşta...
Merhaba sevgili blog sakinlerim😊 bayadır yoğun programım olduğundan bloğuma ara vermiştim. Uzun zamandır yazdığım ve üzerinde çalıştığım ilk romanım sonunda Kitap Yurdu Yayınları aracılığıyla yayınlanması için imzalar atıldı. Kitabım şuan editör ve tasarım sürecinde kısa zaman sonra Kitap Yurdu sitesinde satışa çıkacak. Bende baya bir heyecan içerisindeyim. Kitabı ilk Google Play Store' de yayınlamış, güzel dönüşler almıştım. Eksiklerimi de gidererek yeniden yeni içerikle aranızda olacak. Bu arada çocukluktan beri yaşadığım İstanbul'dan babamın işi dolaysıyla memleketimize taşındık. İstanbul'u elbette özlüyorum ama burası küçük olsa bile oldukça güzel bir şehir en azından masmavi denizi görmek için yollar kat etmek zorunda değilim artık. Neyse sizlere harika bir kitap önerisi ile geldim. Sherlock Holmes hayranı biri olarak tüm eserlerine de sahibim, son okuduğum kitap Sherlock Holmes Dörtlerin İmzasını okudum. Her anını merak ettiğimden iki günde bitirdim kitabı...
💛 Sherlock Holmes Dörtlerin İmzası 💛
“Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır.” -Sherlock Holmes- “Bir şark rüzgârı geliyor, Watson. (...) Öyle bir rüzgâr ki İngiltere’de böylesi esmedi. Soğuk ve acı bir rüzgâr bu Watson ve birçoğumuz bu rüzgârın karşısında çürüyüp gideceğiz. Fakat yine de Tanrı'nın rüzgârı bu; fırtına dindiğinde, güneşin altında daha temiz, daha güzel ve daha güçlü bir toprak yatacak. Dörtlerin İmzası Sir Arthur Conan Doyle’un bir ay içerisinde yazdığı ve kitap haline getirmeden önce öyküler halinde dergide yayımladığı ikinci Sherlock Holmes romanı. Doyle, diğer romanlarında olduğu gibi bu romanında da okurları soluk soluğa bırakıyor. “Varoluşun sıkıcı rutininden tiksiniyorum. Zihinsel heyecan burnumda tütüyor.”...
Merhaba uzun zamandır ara verdiğim bloguma ve sizlere bugün geri dönüş yaptım.Geri dönüş yapmama etken olan Netflix üzerinden izlediğim ve beğendiğim bu kore dizisini sizinle paylaşmak istedim.Dizi de aksiyon mu aşk mı macera mı ne isterseniz var.İsterseniz diziye kısaca bir bakış atalım 😉
Adı: The King 2 Hearts 더킹 투하츠
Tür: Dram, Romantik, Komedi, Aksiyon
Yönetmen: Lee Jae Kyu, Jung Dae-Yoon,Song Ji-Won
Senarist: Hong Jin-Ah
İmdb: 7.8
Bölüm Sayısı: 20
Yapım Yılı: 2012
Oyuncular
Konusu:
Dizide, Güney Kore'nin anayasal bir monarşinin altında yönetildiği kurgulanmıştır. (Güney Kore, gerçekte başkanlık sistemine göre yönetilen ve on altı idari bölüm içeren bir cumhuriyettir.) Güney Kore'nin kraliyet ailesinin vurdum duymaz prensi Jae-Ha (Lee Seung-Gi) ve Kuzey Kore Özel Kuvvetleri Eğitmeni Kim Hang-Ah'ın (Ha Ji-Won) iki devlet arasında bir barış oluşması için görücü usulü ile evlenmesini anlatmaktadır. Bu ikili birbirine zıt karakterli olmasına rağmen birbirine git gide aşık olurlar.
Fragman
Çocukluğumda en sevdiğim şeylerden biri de ben okuldan geldikten sonra yemeğimi yerken kapının çalması, sütçünün gelmesi ve annemin tencerelere doldurttuğu sütü kaynatmasıydı. Niye derseniz, mis gibi tazecik sütü kaynadıktan sonra ılıtıp lıkır lıkır içmeyi çok severdim. Her ne kadar kaymağını ayırsam da o kaymak sonra birikir, kahvaltıda balla kavuşur, ekmeğime konardı.
Sonra aradan yıllar geçti. Ben büyüdüm. Haliyle biraz azalttım süt içmeyi. Ama yine de hiç vazgeçmedim süt sevgimden.
Eskisi gibi sütçü gelmiyor kapıya ama her yerde açıkta satılan süt görmeye başladım. Neredeyse her köşe başında açık süt bidonları var. Her ne kadar kaynamış sütü bardağa koyup ılıttıktan sonra içmeyi özlesem de açıkçası ben açık süt almıyorum. Çünkü güvenemiyorum. Sizde de öyle mi?
Açık sütlerin nereden geldiğini tam bilmiyorum. Bunca virüs, bakteri, mikrop ortalıkta dolaşırken ben bu sütleri güvenip alamıyorum. Bu konuda biraz araştırma da yaptım. Açık süt hakkında öğrendiklerim bu konudaki şüphelerimi haklı çıkardı.
Öncelikle en şaşırdığım nokta şuydu; açık süt aldığımızda evde kaynatırken besin değerinde ve vitaminlerinde ciddi kayba neden oluyoruz. Zaten çocuklar ve yaşlılar sütü özellikle besin değeri için tüketiyor. Onu da neden kaybedelim ki? Ayrıca ambalajlı UHT ve pastörize sütler kontrollü bir şekilde ısıl işlemden geçtiği için besin değerini korurken, insan sağlığına zararlı mikrop ve bakterilerden arındırılıyor. Ama açık sütler denetlenmediği için bu sağlık riski hep var. Çok ürkütücü!
Bir de “ısıl işlem” kulağıma biraz garip gelmişti ki onu da araştırdım. Isıl işlem dediğimiz şey zaten tüm dünyada insan sağlığına zarar verme potansiyeli yüksek mikroorganizmaların sütten uzaklaştırılması amacıyla uygulanan bir teknolojik yöntem. Bu yöntem esnasında sütlere katkı maddesi de eklenmiyor. Ayrıca Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği diye bir tebliğ var ve sütler bu tebliğe uygun olarak ısıl işlemden geçiriliyor. Tabii bir de işin teknolojik boyutu var. Isıl işlem olarak kullanılan pastörizasyon ve UHT teknolojileri, tüm dünyada kullanılan, sağlık otoriteleri tarafından da kabul edilmiş en ileri teknolojiler. Teknolojiye güvenmenin ve kendi faydamıza kullanmanın güzel bir örneği yani süt meselesi.
Ben bu nedenlerle ambalajlı sütleri tercih ediyorum anlayacağınız. Zaten açık süte en başında soru işaretiyle yaklaşırken, şimdi bu araştırmalarımla tamamen uzaklaştım, ambalajlı pastörize ve UHT sütlere güvendim. Eğer hala soru işaretleriniz varsa lütfen konuyu burada bırakmayın ve siz de biraz araştırın.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Bu dönemde evlerde kalmak onemli hep beraber hep birlikte aşabiliriz bu zorlu süreci bize düşen en kolayı evde kalmak zaman geçirmek sadece bu postta sizlere evde kaldığımız sürece vakit geçirmek için yapabileceğimiz aktivitelerden bahsedeceğim...
1.Meditasyon
Meditasyon ruhumuzu dinlendirmek adına en işe yarayan benliğimizi bulmamiza yardimci, bizi bu zor zamanda rahatlatan kafamızı dinginlestiren bir aktivitedir.Ben arada yapiyordum ve tekrar başladım bu dönemde meditasyona sizlerde rahatlıkla yapabilirsiniz...
2.Oyun Oynamak
Bu ara en çok yaptığım birşey desem yalan olmaz.Oyun oynamak en güzel aktivitelerden biri ben bu ara şu oyunları oynuyorum sizlerede fikir olsun diye atıyorum buraya ⤵
Animal Crossing Pocket Camp
Bir nintendo oyunu olup oyunda kamp yapıyoruz . Hayvan dostlarınızla kamp alanında kendinize yaşanabilir bir bölge oluşturuyor, kelebek yakalıyoruz, balık tutuyor, meyve toplayabiliyorsunuz. Aynı zamanda karavanınızı da özelleştirebiliyorsunuz.Normalde bu oyun ülkemizde kullanılmıyor fakat indirmenin yolları var youtube üzerinden bulabilirsiniz.Çok eğlenceli ve rahatlatıcı bir oyun ilk başta çocuk oyunu gibi dursada hiç te öyle değil...
Pubg
Oyunu bilmeyeniz yoktur ama yinede anlatim sizlere oyunda yüz oyuncu bir uçakla mevcut haritalar üzerinden geçiyor ve istediği yere paraşütle atlıyor. Yere indikten sonra yapılması gereken ise en kısa sürede en iyi silah ve ekipmanları bulup maç boyunca hayatta kalmak. Maç sonunda hayatta kalan son kişi ya da takım maçı kazanıyor ve çorba parasına kavuşuyor. Ben bu oyunu kuzenimle oynuyorum genelde çok eğlenceli oluyor grupla oynayinca deneyin derim denemeyen varsa...Wow (Kelime oyunu)
Bir dünya seyahatine çıkarak dünyanın yedi harikası içinde gizli kalmış sırları ve muhteşem şehirleri keşfedeceğiniz bu harika gezmece çapraz bulmaca (kare bulmaca) oyununda tüm oyuncuların kelimelik hazinesi ve yazım becerileri gelişecek.
3.DIY(KENDİN YAP PROJELERİ)
Diy projeleriyle hem evde geri dönüşüm yaparak yaratıcılık sınırlarınızı zorlayabilir hem de harika vakit geçirebilirsiniz eski postlarda da diy projeleri var bu ara size fikir olsun diye daha sık diy projesi paylaşacağımdan emin olabilirsiniz sizlerde yaptığınız projeleri instagram sayfamızın dm hesabından gönderin bizde yayınlayalım hep etkileşim içinde olalım birbirimize ilham olalımKeyifli Okumalar Sağlıkla Kalın Evde Kalın
Kahkül yıllardır modası geçmeyen ve herkesin hayatında en az bir kere denemesi gereken bir saç kesimi. Kahkül saç kesimi isteyen insanlar için önemli bir soru kahkül modelleri hangi yüze yakışır olmalı. Bu yüzden yüzünü ve yüzünün şeklini iyi tanımak ve hangi modelin daha çok yakışacağına karar vermek bir hayli önemli. Kahkül saç kesimine dair çok fazla ön yargı olsa da doğru saç stilini bulduktan sonra kötü görünme gibi bir ihtimaliniz olmayacaktır.
Kakül Saç Modelleri
Mikro Kakül
OYUNCULAR
Seo Kang-Joon - Nam Shin
Seo Kang-Joon - Nam Shin 3
Kong Seung-Yeon - Kang So-Bong
Lee Joon-Hyuk - Ji Young-Hoon